Beşiktaş’ın eski futbolcusu Valentin Rosier, Histoires de Foot Podcast YouTube kanalında Beşiktaş dönemine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş’a geliş süreciyle ilgili konuşan Rosier, “Beşiktaş’a imza atmadan önce biraz tereddütlüydüm çünkü Türkiye’yi tanımıyordum. Evet, Beşiktaş’ın büyük bir kulüp olduğunu biliyordum ama yine de o ligi kafamda tam oturtamıyordum. Sonunda imzayı attım ama beni aslında başta istemeyen bir teknik direktör vardı. Beni gerçekten isteyen, ne pahasına olursa olsun isteyen kulüp başkanıydı. Türkiye’de işler biraz farklı yürüyor. Genelde yurt dışından oyuncu aldıklarında, bu oyuncular isim yapmış, tanınmış futbolcular oluyor. Yani zaten bilinen, piyasada adı olan oyuncular. Ama ben öyle biri değildim, beni kimse tanımıyordu. Bunu da hemen öğrenmedim, dört–beş ay sonra öğrendim. Aslında beni başta istememiş. Çünkü bizim o dönemki hoca, Türkiye’nin Zidane’ı gibiydi.” dedi.
Sözlerine devam eden Rosier bu kez de Beşiktaş’taki ilk yılının sonunda Galatasaray’dan aldığı teklifle ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
Rosier şunları söyledi:
Galatasaray, o dönemde bana daha iyi bir sözleşme sunmuştu. Hatta teknik direktörüne mesaj bile attım çünkü onlar çok büyük bir kulüp. Galatasaray’a karşı en ufak kötü düşüncem yok. Ama o dönemde ben sadakati seçtim. Çünkü ben gerçekten sadık bir adamım.
O yüzden Galatasaray hocasına yazdım: Siz büyük bir hocasınız, çok büyük bir kulüpsünüz ama ben Beşiktaş’ta kalmak istiyorum.’ Yani Galatasaray’a, daha çok para kazanabileceğim bir teklife ‘hayır’ dedim, Beşiktaş’ta kalmayı seçtim. Kalbimi dinledim diyebilirim. Ve sonrasında bana yapılan bu mu? Gerçekten akıl alır gibi değil.
SERGEN YALÇIN, ROSIER’E CEVAP VERDİ
Rosier’in Beşiktaş dönemiyle ilgili ifadeleri ses getirirken o dönem Fransız oyuncunun teknik direktörlüğünü yapan Yalçın’dan cevap geldi.
Yalçın, KAFA Sports’taki yayında Valentin Rosier ve Rachid Ghezzal hakkında dikkat çeken ifadeler kullandı.
Yalçın, iki oyuncunun başarıya aç oldukları için performans gösterdiğini ancak sezon sonrasında Beşiktaş’ı “kullandıklarını” savundu.
Yalçın, “Doğruya doğru, ben Rosier’i hiç tanımıyordum. ‘İyiyse oynatırım, değilse geldiği gibi gider’ demiştim. Ghezzal’ı ben zaten kendim izleyip, beğenip aldırdım. Bu iki oyuncuyu da Türkiye’de kimse neredeyse tanımıyordu.” dedi.
“İKİSİ DE FUTBOLA AÇTI”
Her iki oyuncunun da forma giymeye ve kendilerini ispatlamaya aç olduklarını söyleyen Yalçın, bu durumun Beşiktaş’ın o sezonki başarısında kilit rol oynadığını belirtti:
“İkisi de futbola açtı. Ghezzal’ın da Rosier’in de geldiklerinde Beşiktaş’a çok ihtiyaçları vardı. Çok mücadele ettiler, çok savaştılar. Çünkü açlardı.”
“BEŞİKTAŞ’I KULLANMAYA ÇALIŞTILAR”
Sezon sonunda Ghezzal ve Rosier için kulüp yönetimine net bir rapor sunduğunu belirten Yalçın, “Sezon bittikten sonra ‘bonservisleri alınmasın’ şeklinde rapor verdim. Çünkü biz onlardan alacağımızı almıştık. Onlar da Beşiktaş’ı kullanmaya çalıştılar.” ifadelerini kullandı.
“ROSIER KARIŞIKLIĞIN BAŞ AKTÖRÜYDÜ”
Sergen Yalçın, özellikle Rosier hakkında sert eleştirilerde bulundu ve oyuncunun şampiyonluk sonrası takım içindeki disiplinsizliklerin baş sorumlularından biri olduğunu öne sürdü:
“Bizim şampiyon olduğumuz sezondan sonra takımın karışmasındaki bir numaralı sebeplerden biri Rosier’di. Ayrıntıya girmek istemiyorum ama ele başlardan biri Rosier’di.”