12 gün içinde 12 bin depremin kaydedildiği adada, gözler şimdi kaçak inşaatlara ve imara aykırı düzenlemelere çevrildi. Yunan basınında yer alan haberlere göre, bazı iş insanları doğal güzellikleri hiçe sayarak kamuya ait arazilere “şeytani tüneller” kazdırarak gizli geçitler oluşturdu. Bu yöntemle yamaçlardaki doğal dengeyi bozan odalar inşa edenlerin, bölgedeki heyelan riskini artırdığı belirtiliyor.
YERALTINDA KAZILAN KAÇAK ODALAR ORTAYA ÇIKTI
Yunanistan’ın önde gelen gazetelerinden To Vima, Santorini’de aşırı yapılaşmanın adanın doğal dokusunu tahrip ettiğini ve depreme karşı daha savunmasız hale getirdiğini yazdı. Haberde, bazı otel sahiplerinin adanın nispeten düşük değerli bölgelerinden arazi satın alarak, yasadışı tünellerle lüks manzaralı alanlara bağlantılar kurduğu belirtiliyor.
Özellikle Oia yolu üzerinde faaliyet gösteren bir iş insanının, 1990 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne rağmen turistik bir konaklama tesisi inşa ettiği vurgulanıyor. Yasalar gereği bu bölgede yeni yapılaşmaya izin verilmezken, söz konusu kişi yeraltı tünelleri kazarak adanın Caldera manzaralı bölümüne gizlice odalar ekletti. Benzer şekilde, Pyrgos ile Fira arasındaki bir başka otel sahibinin de Caldera’ya doğrudan erişimi olmayan arsasını yeraltı geçitleriyle deniz manzarasına kavuşturduğu iddia ediliyor.
SANTORINI’NİN DOĞAL YAPISINA BÜYÜK TEHDİT
Gazeteye konuşan ve yıllarca Ege ile Çevre Bakanlıklarında şehir planlama konusunda danışmanlık yapan Elsa Vagianou, bu tür kaçak yapılaşmaların sadece hukuki değil, aynı zamanda ekolojik bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Vagianou, “Bölgedeki kontrolsüz tünel kazıları ve kaçak odalar, adanın jeolojik yapısını tehlikeye sokuyor. Bu tünellerin heyelan riskini artırması kaçınılmaz” ifadelerini kullanıyor.
YAPILAŞMAYA GEÇİCİ DURDURMA KARARI
Santorini’deki imar skandalının ortaya çıkmasının ardından Çevre ve Enerji Bakanlığı, 2025 yılı sonuna kadar Kaldera bölgesindeki yapı ruhsatlarını askıya aldı. Ayrıca, turistik işletmeler ve restoranlar için statik yeterlilik etüdü zorunluluğu getirildi. Ancak, tüm bu önlemlerin yıllardır süregelen kaçak yapılaşmayı ne ölçüde durduracağı ise belirsizliğini koruyor.
Santorini’nin muhteşem doğal manzaralarını hiçe sayarak inşa edilen yasadışı tüneller ve kaçak yapılar, sadece adanın estetik değerini değil, aynı zamanda bölgenin güvenliğini de tehdit ediyor.